Oyunun kontrolleri birkaç tuştan ibaret. Bunlar da eğtim görevi olarak da tanımlayabiliceğimiz ilk bölümde öğretiliyor. Başlangıçta topu kontrol etmek ve bunu yaparken de açı değiştirmek zor gelse de, birkaç dakika içerisinde kontrollere alışıyoruz. Oyunun arayüzü de oldukça sade olduğu için kısa sürede oyunun uzmanı haline gelebilirsiniz.
Gelelim oyunun teknik özelliklerine... Ballance’ın grafikleri, oyunun basit yapısına uygun bir şekilde basit, ancak, basit olduğu kadar da etkileyici. Oyundaki her doku özenle hazırlanmış ve renk uyumları da gözleri yormuyor. Arka planı oluşturan gezegen ve bulutların da (uzayda bulut ne arıyorsa artık) oyunu görsel açıdan oldukça zenginleştirdiğini söyleyebiliriz. Oynarken rastladığımız tek grafik hatası topun gölgesinin üstteki platformda gözükmesi. Bu hatayı bir kenara bırakırsak, oyunun grafiksel açıdan oldukça
başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 640x480’den, 1600x1200’e kadar çözünürlük desteği sunması sayesinde de ortalama bir sistemde bile takılmadan, tatmin edici grafiklerle oynayabilirsiniz.
Oyundaki ses efektleri
kaliteli ama fazla değil. Hatta topumuz ilerlerken, köprüleri indirirken ve engellere çarparken çıkan sesler dışında başka efekt bulunmuyor bile diyebiliriz. Ancak, oyun boyunca yaptığımız işler bunlardan ibaret olduğu için, daha fazlasına da gerek yok zaten. Müzikler de bazı önemli olaylar sırasında duyulan melodilerden ibaret. Yine de oyun boyunca duyulan efektler bir süre sonra müzik etkisi yarattığı için bunun eksikliğini duymayacaksınız.
Oyunda çok
oyuncu desteği bulunmuyor. Zaten oyunun yapısını da düşünürsek böyle bir destek uygun olmazdı.
Ballance, son zamanlarda çıkan oyunlardan farklı yapısı ile mutlaka denenmesi gereken bir oyun. Birkaç ufak grafik hatası dışında
tek kötü yanı oyunun çok kısa olması. Öyle ki, birkaç saat içinde rahatça bitirebilirsiniz. Eğer yükseklik korkunuz yoksa ve kalbinize de güveniyorsanız bu oyunu kaçırmayın.
İyi Oyunlar ...