ByUmut Uskolik Üye
Kayıt tarihi : 02/07/09
Kaynaklarınız: Kil:: 41 ODUN:: 1 DEMİR:: 0
| Konu: Lord Of The Rings:The Battle for Middle-Earth + Crack + Serial + Trainer Perş. Tem. 02 2009, 18:27 | |
| CPU: 2.0 Ghz Intel CPU or equivalent processor RAM: 1GB of system RAM Graphics card: NVIDIA 6600 or 6800 Ultra or 7800 GT or GTX. Orta Dünya'da savaş, EA Games'in geliştirilmiş C&C: Generals motoru kullanan ve içerdiği söylenen özelliklerle beklentilerimizi oldukça arttıran Battle For Middle-Earth oyunu ile başladı. Çoğu zaman boş çıkan film oyunlarından sonra, bakalım Battle For Middle-Earth de aynı hataya düşmüş mü?
Yüzüklerin Efendisi, özellikle şu geçtiğimiz 3 sene içerisinde filmlerin de büyük etkisiyle altın çağını yaşarken, filmin ve kitabın popülerliğinden yararlanan bir çok oyun sürüldü piyasaya. O zamana kadar pek LoTR oyunu görmemiş olan bizler de (Interplay'in Snes için yıllar önce yapmış olduğu oyunları falan hesaba katmazsak) bu oyunlara aç bir şekilde saldırmıştık tabi ki. Bunlardan bazıları vasat sınırında gezerken (Fellowship of the Ring, Hobbit, War of the Ring), bazıları da nispeten başarılı sayılabilecek, efsaneye yaraşır oyunlardı (The Two Towers ve Return of the King). Film serisi bitti bitmesine, lakin LoTR konulu oyunlar hala gelmeye devam etmekte. Geçen sene LoTR'u strateji boyutuna taşıyan War of the Ring'den sonra, çok iddialı bir şekilde gelmiş olan Battle For Middle-Earth var sırada...
Oyunu açıp da, ilk videoyu izlediğimizde, Son İttifak Savaşı'nın nasıl epik bir havada bize sunulduğunu görüyoruz. Tabi sonradan oynamak için heveslendiğimizde sadece havamızı alıyoruz ama (karşı tarafın Hero'su olarak Sauron'un geldiğini düşünsenize) yine de moralimizi bozmayarak, oyuna geçiyoruz.
Oyuna geçerken, iki tarafın da seçilebilir olması, oyun adına oldukça önemli bir artı tabii ki... Sadece Yüzük Kardeşliği tarafını değil, Sauron tarafını da oynayabiliyoruz oyunda. İki taraf arasındaki farklar aşırı fazla olmasa da, yine de tatmin edecek seviyede denebilir. İyi Taraf'ı seçtiğinizde Moria, Kötü Taraf'ı seçtiğinizde ise Isengard'dan başlayarak, muhteşem destana giriş yapıyorsunuz.
Tarafınızı seçtikten sonra ilk farkedeceğiniz şey, oyun çıkmadan önce EA Games'in bol bol bahsedip ağzımızı sulandırdığı "yaşayan" Orta Dünya haritası... Gerçekten de mükemmel modellenmiş Orta Dünya haritası üzerinde herşey yaşıyor gözüküyor. Minas Tirith-Mordor arasında uçuşan Nazgûl'u, ilerlemekte olan orduları, Rivendell üzerinde gezinip duran kartalları... Herşeyiyle bu Orta Dünya haritası gerçekten mükemmel olmuş. Hele ki mouse'unuzu bir yerin üzerine getirdiğinizde sol alttaki Palantír'de mouse'un üzerinde durduğu yer hakkında filmden sahneleri göstermesi leziz olmuş, ve atmosfere çok büyük katkısı var. Ayrıca her bölümün sonunda döneceğiniz yer de, yine bu harita. Nerelere saldıracağınızı, nasıl ilerleyeceğinizi buradan seçiyorsunuz yine. Çok fazla bir serbestliğiniz olmasa da, yine de bir miktar serbest sayılırsınız. Saldırılacak ya da savunulacak birkaç yer olduğunda, hangi bölümü oynayacağınıza siz karar veriyorsunuz.
Haritaya bu kadar övgüler yağdırdıktan sonra, tarafımıza göre oyuna başlıyoruz. Lakin, biraz oynadıktan sonra, senaryoda öyle değişiklikler görüyorsunuz ki, Peter Jackson'ın filmlerde yaptığı değişikliklere katlanamadıysanız (ki RoTK Extended Version'da Gandalf'a Witch King'in önünde diz çöktürdüğü gibi bir dedikodu dolaşıyor, doğruysa eğer anti-PJ fan club kurmam işten bile değil) oyundaki senaryo modunu oynamanızı hiç tavsiye etmem. Direk Skirmish modunda deneyebilirsiniz şansınızı.
Beni en başta oyundan soğutan bu olay, aslında şöyle bir durup düşündüğünüzde oldukça hoş da olabilirmiş diyorsunuz. Yapımcıların bize sunduğu senaryo, bir nevi "alternatif" senaryo sonuçta. Gandalf köprüden düşmeseydi, Boromir ölmeseydi neler olurdu; ya da kardeşliğin birçok üyesi Amon Hen'de öldürülseydi neler olurdu diye düşünenlerdenseniz, oyun sizin bunu görebilmeniz için mükemmel bir fırsat sayılabilir. Ama yine de, senaryo işinin biraz havada kaldığı da yadsınamaz bir gerçek. Mesela Kardeşliğin 9 üyesinin 6'sını aynı bölümde öldürmek yerine, Miğfer Dibi ve Pelennor Çayırları savaşlarında bu kahramanlara daha destansı ve hoş ölümler sunulabilirdi. Çok kötü değil, ama yine de yeterince iyi de değil açıkçası senaryo...
Oyun, yazının başında da söylediğim gibi, geliştirilmiş bir C&C: Generals motoru kullanıyor. Grafikler ve animasyonlar birçok strateji oyununa göre daha iyi bu yüzden. Özellikle animasyonlara oldukça özen gösterilmiş. Hero'ların her birinin silahlarını savurma animasyonları bile farklı ve oldukça kaliteli yapılmış. Herolar dışında diğer birimlerin de animasyon ve grafik kalitesi oldukça iyi diyebiliriz. Sauron'un Gözü üstlerinden geçerken kalkanlarının arkasına saklanan Gondor askerleri ya da çığlıklar atarak gaza gelen Ork'lar... Oyun bunun gibi birçok küçük ama hoş ayrıntılar ve detaylarla dolu ve bunlar kesinlikle oyunun zevkine çok büyük katkıda bulunuyorlar. Grafik ve animasyonların filmdekine benzer bir atmosfer yaratmada çok başarılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz yani.
Oyunun atmosferi perçinleyen tek yönü grafik ve animasyonlar değil tabii ki... Ses ve müzikler de sizi atmosferin içine çekme konusunda inanılmaz başarılılar. Askerlerin ve kahramanların seslendirmeleri de tek kelimeyle muhteşem. Ve verdikleri tepkiler de gerçekten bazen sizi şaşırtıyor. Üssünüze dönmelerini emrettiğiniz bir grup Rohirrim'in "We ride to the Castle!" diye bağırdığını duyduğunuzda siz de bana hak vereceksiniz. Ya da mesela hobbitler çok yaralandığında Gandalf sizi "Hobbits!" diye bağırarak, Gimli ise Aragorn'a, arkasındaki Uruk-Hai için "Aragorn, behind you!" diye seslenerek sizi sadece atmosfere sokmakla kalmayıp, uyarmış da oluyorlar.
Müzikler ise bambaşka tabi... Howard Shore imzalı filmin müzikleri, oyunda inanılmaz bir iş çıkartıyorlar. Bir de buna yeni eklenmiş müzikleri de eklerseniz, kendinizi gerçekten o Orta Dünya atmosferinin içine çekilivermiş buluyorsunuz. Kesinlikle müzik kullanımı oyuna çok iyi gitmiş. Hoş, aslında zaten başka şansları var mıydı ki filmin müziklerini kullanmak dışında... Ama yine de yeni müzikler de eskiler kadar kaliteli.
Gelelim oyun çıkmadan önce çok övülen bir diğer özellik olan devasa savaşlara bakalım. İlk başta söylendiği gibi binlerce, hatta onbinlerce kişilik ordular olmasa da, nispeten kalabalık ve (diğer strateji oyunlarına göre düşünecek olursak) devasa sayılabilecek savaşlar yapıyoruz. Özellikle Miğfer Dibi, Pelennor Çayırları ve Kara Kapı gibi artık üçlemenin en muazzam savaş sahneleri sayılan savaşlar oyuna gayet iyi yansıtılmış. İyi Taraf'ın tek kuşatma görevi olan Kara Kapı savaşı da oyunda bana soğuk terler döktüren tek bölüm oldu zaten... Yine de ekranda görebileceğiniz maksimum birim sayısı 600-700 civarında olacak. Ki daha fazlası da birçok kişinin bilgisayarının kasım kasım kasılarak oyunu oynayamamasına neden olurdu. İnternette şimdiden birim sayısını arttırmanın yolu bulunabiliyor olsa bile, yine de oyunda orjinal olarak daha kalabalık savaşların mümkün olması iyi olurdu kanaatimce.
Tabi oyuna ilk başladığınızda üretebileceğiniz birim sayısı çok daha az. Görevlerde ilerledikçe, her bölümün sonunda belirtilen bazı bonuslardan (+1 Power, %20 resource, +50 Command Point gibi) kazanarak diğer görevlere daha güçlü halde çıkıyoruz. Bu bonuslar, oyunda size oldukça yardımcı oluyorlar. Örneğin Command Point, birim üretme miktarınızı arttırıyor. Command Point'iniz arttıkça, daha fazla üretebiliyorsunuz. %20 resource ise, %20 daha fazla kaynak toplamanızı sağlıyor.
Peki +1 Power da ne ki? War of the Ring'te bulunan Fate Points olayının Battle For Middle-Earth'teki hali diyebiliriz kısaca. Veya Age of Mythology'deki tanrısal güçlere de benzetebiliriz. Savaştıkça ve görevleri geçtikçe kazandığınız bu puanlar sayesinde çeşitli özel güçler satın alıyorsunuz. Başlangıçta belirli bir alandaki tüm birimleri iyileştirme (iyi taraf için), Sauron'un Gözü (kötü taraf için) gibi güçleri kullanırken; ilerledikçe Balrog ve Ölüler Ordusu'nu çağıran güçlere bile kavuşuyorsunuz. Bu güçler kullanıldıktan sonra, ne kadar güçlü olduklarına göre belli bir süre sonra tekrar doluyorlar. Savaşlarda etkin kullanırsanız, savaşın kaderini değiştirebilecek kadar önemli bu güçler aynı zamanda.
Savaş kısmına oldukça önem verildiğini söylemiştik. Savaş alanındaki tüm birimlerin ve hero'ların belli seviyeleri var. Savaşları kazanıp oyunda ilerledikçe seviye atlayan bu birimler, daha sonraki bölümlere de taşındığı için mümkün olduğunca az birim kaybetmeye zorluyor sizi. Bu oyun açısından yine büyük bir artı... Aynı zamanda herolarınız oyunda ilerledikçe daha da güçlenip, yeni özelliklere kavuşuyorlar. Hatta oyunun sonlarına doğru sırf herolarınızı kullanarak koca orduları temizlemeniz dahi mümkün. Lakin Sauron tarafının, Yüzük Kardeşliği tarafına göre hero fakiri kaldığı da kaçınılmaz bir gerçek. Yine de oyun bu dengesizliği Kötü tarafın birim sayısı üstünlüğüyle kapatmayı biliyor.
Bunlar dışında her bir birimin zayıf ve üstün olduğu konular var. Süvariler, aynı filmdeki gibi, önlerine geçeni ezip geçerken; bir mızrak birliği onları çok rahat durdurabiliyor. Ya da okçular bir troll'ü çok rahat indirebilirken, Uruk-Hai'ler de okçuları aynı hızda temizleyebiliyor. Oyunun dengesi bunun gibi hassas ama basit detaylar üzerine kurulu.
Oyunun strateji bakımından zayıf olduğu tek yön ise üs kurma ve kaynak toplama kısmı. Gerçi oyun, kuşatmalarıyla strateji oyunları için bir devrim sayılabilir, ama üs kurma mantığı daha önceden belirlenmiş yerlere belirli binaları kurmak ve sadece tek tip kaynak toplamak olunca biraz zayıf kalmış. Yine de oyun daha çok aksiyon üstüne yoğunlaştığı için bu eksikliği çok da fazla hissetmiyorsunuz.
Genel olarak Campaign modu LoTR hayranları tarafından tepkiye uğrayabilecek olsa da, Skirmish kısmına kimsenin pek söz söyleyebileceğini sanmıyorum. Rohan, Gondor, Isengard ve Mordor tarafında oynayabileceğiniz Skirmish modu gerçekten zevkli, ve bilgisayarın yapay zekası da oldukça iyi. Multiplayer ile ilgili birşey söylememe gerek yok sanırım... War of the Ring gibi vasat sayılabilecek bir oyunu bile multiplayerda deli gibi oynayan birisi olarak (ee tabi, Balrog yaratıp arkadaşlarınızın üstüne yollamak gibisi var mı) Battle For Middle-Earth'ün ondan kat kat daha üstün olduğunu ve inanılmaz zevkli olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
Eksikleri olmasına rağmen, bize kendimizi Orta Dünya'daki epik savaşların içinde hissettirmeyi başarıyor Battle For Middle-Earth... Senaryosunu ve eksiklerini görmezden gelebilirseniz, oyun sırasında keyifli saatler geçireceğiniz kesin. Filmdeki o atmosferi sonuna kadar yaşayabilmek istiyorsanız, Battle For Middle-Earth doğru seçim olacaktır. Özellikle de multiplayer ve skirmish modu, uzun süre heyecanını yitirmeyecek gibi gözüküyor... Alıntı:
İndirdiğiniz dosyaları açın, INFO yazan yerde gerekli bilgiler var. Sonra oyuna girin. Buradan The Lord of the Rings: The Battle for Middle-Earth trainer’a ulaşabilirsiniz. |
| |
|