Yağlı güreş, geleneksel bir Türk sporudur. Güreşçiler vucutlarına yağ sürerek güreştikleri için bu şekilde adlandırılır. Er Meydanı denilen alanlarda yapılır.
Güreşçilerin vucutlarının yağlanması nedeni ile birbirlerini tutmaları zorlaştığından, büyük güç ve ustalık gerektiren bir spordur.
Konu başlıkları [göster]
1 Tarihçesi
2 Pehlivan
3 Sıkletler (Boylar)
4 İlgili maddeler
5 Dış bağlantılar
Tarihçesi [değiştir]Yağlı güreş Mısır kaynaklıdır. Deniz ticareti sayesinde Avrupa'ya, Balkanlar'a taşınmıştır. Özellikle bir düğün eğlencesi olarak, güreşçilerin büyük toprak sahipleri tarafından davet edilmeleriyle başlamıştır. Türklerin M.Ö. 4. yy'dan beri güreş yaptıkları bilinmektedir. İlkbahar aylarında doğanın canlanışı için yapılan kutlamalarda, evlenme merasimlerinde, zafer şölenlerinde hep güreş müsabakaları yapılırdı. Osmanlı İmparatorluğu’nda karakucak ve yağlı güreşler yaygın olarak ve devletin kontrol ve himayesinde yapılmaktaydı. Birçok bölgede güreş tekkeleri kurulmuş, bunların başlarında şeyh denilen eski ve ünlü pehlivanlar görev almıştır.
Günümüzde de bu geleneğin bir uzantısı olarak organize edilen güreş etkinliklerinde, ağalık sistemi ile masrafları karşılayan bir kişi bulunur. Bu kişiler genellikle yörenin tanınmış ve varlıklı kişileridir.
Osmanlı padişahlarından Sultan 4. Murad ve Sultan Abdülaziz de bizzat güreş yaparak bu spora gösterdikleri önemi göstermişlerdir. Edirne Sarayiçi’nde yapılan 650 yıllık geçmişe sahip Kırkpınar Yağlı Güreşleri, bu sporun Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu gösterir.
1996 yılında Geleneksel Spor Dalları Federasyonu kurulmuş ve yağlı güreş için önemli bir adım atılmıştır.
Pehlivan [değiştir]Pehlivan sözcüğü Farsça'dır. Burhan-ı Katı'ya göre asıl anlamı; yürekli, cesur (şeci), yiğit (dili) ise de, zabit, vali, iri vücutlu ve doğru sözlü kimseye de pehlivan denilir. Bu nedenle yerine göre çeşitli zamanlarda farklı anlamlarda kullanılmıştır.
Selçuklular zamanında kahramanlık gösteren savaşçılara, üstün başarı kazanan atıcı, güreşçi, gürzcülere pehlivan denilse de, bu sıfat 16. yy. başlarında yalnız sporcular için kullanılmıştır. Pehlivan deyiminin bu anlamda kullanılışı Sultan II. Mahmut devrinin sonuna kadar sürmüştür.
Türkler, erkeği, kadını ve çocuğuyla güreş sever; ruhlarındaki savaşçı duyguların da etkisiyile güreşçiye saygı duyar ve pehlivanlara ayrıcalık tanırlar. Güreşçiye karşı duyulan sevgi ve saygı, pehlivanların güçlü kuvvetli, vücut yapısı ve adaleleri gelişmiş, sağlıklı görünümlü insanlar olmasından kaynaklanır. Pehlivanların kahraman, yiğit, doğru ve mert, 'eline, beline ve diline sahip' insanlar olduğu düşünülür.
Osmanlılar zamanında saray dışında yapılan güreş müsabakaları; panayırlarda, düğünlerde, bir hayır kurumu yararına veya bu işi meslek edinmiş kişilerin özel yer ve salonlarında yapılırdı. Ayrıca düğün ve Ramazan güreşleri adı altında düzenlenen etkinlikler de yapılmıştır. akdumanyapi.tr.gg Şablon:Akdumanyapi.tr.ggbu siteye lütfen bakın beğeneceksiniz
Sıkletler (Boylar) [değiştir]
Deste BoyKırkpınar başta olmak üzere, büyük çaplı yağlı güreş müsabakalarında boylar şu şekilde düzenlenir:
Gösteri Boyu
Yıldız 1
Yıldız 2
Yıldız 3
Teşvik
Tozkoparan
Deste Küçük Boy
Deste Orta Boy
Deste Büyük Boy
Küçük Orta Küçük Boy
Küçük Orta Büyük Boy
Küçük Orta Boy
Baş Altı Boy
Baş Boyu
Güreşçi sayısının daha az olduğu mahalli yağlı güreş etkinliklerinde ise boylar aşağıdaki gibi düzenlenir:
Teşvik Boyu
Deste Boyu
Küçük Orta Boy
Büyük Orta Boy
Baş Altı Boy
Baş Boyu